Müşküla


baykus

Dün eve giderken güvenlik kontrolune takıldık. Giriş kartlarımız halen çıkmadığı için site girişindeki güvenlik uyuzluk yaptı. Halbuki aynı güvenlikçi 1 hafta önce gene bizi içeri sokmamış, üstelik araba tıka basa taşıdığımız eşyalarla doluyken, müdürü aramış ve ancak öyle içeri girmemize izin vermişti. Diyoruz bak evimiz orada, zaten biliyosun bırak girelim kartlar çıkacak. Zaten 1 haftadır oturuyoruz biz burda. Daha geçen müdürünü aradın. Adam harıl harıl konuşuyo tabi ki Arapça. Eşim de karşısında, o da sinirlenince bayağı iyi Arapça konuşuyo maşallah. Ben de biraz uzaklarında durmuş onları izliyorum. O an bir kaç damla göz yaşı düşüyor gözlerimden. Ya git bağır çağır adama ne ağlıyon. Çaktırmadan siliyorum yaşlarımı ki bu çok iyi yaptığım bir iştir. Sinirlisin git sinirini kus adama ama yok ben öyle bir köşede. En gıcık olduğum halim konuşmaktansa ağlamak ya da boğazıma takılan yumru ile ağlamamaya çalışan ben. Tabi anadilini konuşamamanın verdiği sıkıntı da var. Ama ben sevmediğim dilleri öğrenme özürlüyüm, bazen inatlaşıyorum öğrenmemek için. Gene de anlamasına anlıyorum yavaş yavaş ta, konuşmaya gelince pek yakışmıyor bana. Neyse sonra şirketten aynı sitedeki bir arkadaşı arıyoruz geliyor elinde Turkish lokumla. Biraz daha caz yapıyor adam sonra tamam geçebilirsiniz diyor. Yani tamamen uyuzluk başka bir şey değil. Neymiş efendim güvenlikçiymiş kart zormak zorundaymış yoksa içeri sokmazmış. Ya ev bizim eşyalar herşey orda içeri mi giremiycez...

Kontrol edemediğimiz, kendi başımıza halledemediğimiz şeyler beni burada gerçekten çok yoruyor....Eee biraz da sinirlerimi yıpratıyor tabi.

Yorumlar