Döndük ama içimiz rahata ermedi

Öncelikle çok üzgünüm.

Halen binlerce km yol alıp Bingazi ya da Tripoli'ye ulaşmaya çalışan insanlar için çok endişeleniyorum.
Olayların başlangıç yeri olan Bingazi'de şantiyeleri yağmalanıp, günlerce sokaklarda, stadyumda yatıp tahliye edilmeyi bekleyen çoluk çocuk erkek kadın yaşlı genç için çok üzgünüm. Gerçekten onların çektikleri yanında bizim ki devede kulak kalır.

Ama gene de çok sıkıntı çektik. 2 gün boyunca evde havaalanına gideceğimiz günü bekledik. Her basan zilde irkildik. Ortalık ha karıştı ha karışıcak, havaalanı kapanacak diye tedirginlikten öldük öldük dirildik.

Halen haber alamadığımız arkadaşlarımız var aklımız onlarda. O yüzden halen kendimize gelebilmiş değiliz.
Ama şükrediyoruz ki kazasız belasız gelebildik. Çok göz yaşı döktüm, umutsuzluğa kapıldım, panik oldum ama sonunda eşimle aynı uçağa binebildik. Çünkü bir ara birbirimizi kaybettik. Ben uçağa bindikten 2 saat sonra o uçağa bilebildi. Bir 2 saat sonra da uçağımız kalkabildi. Öyle bir izdiham vardı ki insanlar havaalanına giremiyor, check in yaptıramıyor pasaport kontrolune güvenlikten geçemiyor haliye bir uçağın dolabilmesi 4 saat sürüyor.

Bütün bunlar olurken çok sinirlendik çok kızdık.
Bingazi'de olaylar başlar başlamaz bizim bütün uyarılarımıza rağmen Tripoli'de birşey olmaz diyerek bizi umursamayan ve bu çileleri çekmemize neden olan yöneticilere çok sinirliyim. 2 gün önce bizi göndermeyi akıl edebilselerdi bunca çileyi çekmeyecektik.
Eşlerini bırakıp çocuklarını alan annelerin, bayanların havaalanındaki kargaşada gördükleri tacizleri duyunca çıldırdım. O tacizleri yapan öküzlerden birinin Türk olduğunu ve aynı uçakta olduğumuzu duyunca lanet okudum.

Artık son adıma geldiğimiz, Atatürk Havaalanın'da pasaport kuyruğunda beklerken kamera ışıklarını görününce 'Türkiye Türkiye' diye bağırmaya başlıyan ayıya bağırdım evet bildiğin cırlayarak bağırdım. O da üstüme yürüdü 'Ben Libya'dan geliyorum sen nerden geliyosun. Benden özür dile' diye böğürdü. Sonra eşim müdahale etti zaten güvenlik de aldı onu. Bir baktık ki sonradan kameralara demeç veriyor. Zaten bütün gün Mısırlıların sloganları yüzünden havaalanında gerilen, yorulan, cop tehlikesi altında kalan ben o gerizekalıya bağırma hakkını kendimde gördüm. Ne yalan söyliyim pişman değilim. Zaten uçaktan inen bütün erkeklere taciz olayını duyduktan sonra kıldım.

Yüzyılın tahliyesini gerçekleştiriyoruz, Türkiye bu işi çok iyi başardı diyenlere de aldanmayın. Çoğu yabancılar bir hafta öncesinden Libya'yı terketmeye başlamıştı. Havaalanlarında sersefil olan, günlerce açlık susuzluk çeken Türklerdi. Kim ne derse desin ben bu konuda bir başarı sergilediklerini düşünmüyorum. Zaten görevleri olan bişeyi de bu kadar kullanmalarına sinirleniyorum. Ve halen daha Türklerin üçde biri oradan dönebilmiş değil.

Bir de anladık ki biz Libya'lıları tanıyamamışız. Biz onları çok tembel umursamaz görüyorduk. Dalga geçiyoduk onlar ancak birleşip kahve içerler gidip de hangisi kim protesto gösteresi yapacak diye düşünüyorduk. Gördük ki yanılmışız.

Ağır ve kaba bir dille yazdığım için özür dilerim ama başka türlü yazamazdım.

Desteğini veren bizi merak eden herkese tekrardan çok teşekkür ederim. Gerçekten çok büyük moral oldu bize.

Şimdi biz yeni bir hayata başlıyor gibiyiz.
Hatta gibi değil başlıyoruz.

Sevgiler
Mutlu haftasonları.
Artık bizim de haftasonumuz Cumartesi-Pazar.
Yeni bir yaşam demiştim.

Yorumlar