Azərbaycan Dövlət Akademik Opera və Balet Teatrı
Pazar günü etkinliği olarak çok övgülerle bahsedilen ünlü Azeri bestekarı Üzeyir Hacıbeyov'un Leyla ve Mecnun Operasına nihayet gidebildik. Kendisi bütün doğu aleminde operanın ilk yaratıcısı olarak geçiyor. Aynı zamanda Azeri Milli Marşı'nın da bestecisi.
Opera sahnesinin olduğu sokak bizim çok yakınından geçtiğimiz güzel bir sokakmış meğersem ama bi kere bile o sokaktan geçmemişiz. Zaten halen daha şehir merkezi Targovi'nin belli başlı sokakları ve İçeri Şehir dışında bir yeri şöyle uzun uzun keyfini çıkara çıkara bir turist edasıyla didikleyebilmiş gezebilmiş değilim. Klasik yaşadığın yeri gezememe durumları...
Operaya gelecek olursak eserin senfoni kısımları gerçekten harika, ama bir tıngır tıngır kısımları var ki sormayın. Azeri halk müziğinin muhtemelen en nadide eserleri, bize göreyse bir uzun havadan farksızdı bayağı bir baydı. Oyunculuk ve solistler de çok iyi değildi. Dekor değişikliği için çok fazla perde kapandı, zaten kopuk olan sahneler iyice koptu. Biraz hayal kırıklığıydı ama gene de bir diğer ünlü Azeri operası olan Köroğlu Operasına da gitmeye niyetliyiz.
Duyduğumuza göre Leyla ile Mecun'un 30 değişik metni bulunuyormuş. Opereda ise sahnelenen Nizami ya da Füzuli'nin metinleri oluyormuş. Bizim dinlediğimiz Füzuli versiyonu idi. O yüzden bayağı bir Farsça içermekteydi. Yani metinleri de pek anlayamadık. Merak edenler şuradan izleyebilirler.
Şimdilik bu kadar...
Size geşenk bir hafta diliyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder