Bahreyn 12- 15 Ocak 2016
Evet araştırmalarım sonucu ilk önce Bahreyn National Museum'a gitmeye karar verdim. Otele çok yakın olmasına rağmen taksiyle gitmem gerekti. Bahreyn de ki en büyük sıkıntı en yakın yerlere bile taksiyle gitmeniz gerekmesi, neden çünkü her yer otoban, yürüyüş yapacak yer yok, bu aslında pek çok ortadoğu ülkesindeki durum. Ya da en güzeli araba kiralamak ne de olsa benzin sudan ucuz. Gerçi son petrol fiyatlarındaki düşüşle Bahreyn de 30 yıl ardan sonra zam gelmiş benzine ama napalım o kadar olur.
Neyse Müze diyodum. Müzede pek gezilecek bir şey yoktu doğrusu ama mimarı yapısı ve deniz kenarında oluşu güzeldi. Bir salonda Bahreyn günlük yaşamını canlandırmışlardı; doğumdan evliliğe, iş hayatından gündelik hataya kadar. Bir salonda da Hint Kıyafetleri sergisi vardı ki toplasam 20 tane kıyafet vardı. Eee tabi bir de tarihi kalıntılar salonu ama orada da pek kayda değer bir şey yoktu.
Gene en güzeli kafede oturup bir şeyler yiyip içmek oldu.
Müze satış dükkanına da uğradım tabi.
Oradan ver elini Bahrey'in en büyük alışveriş merkezi. Uzun zamandır tek başıma rahat rahat alışveriş merkezi gezememiştim. Her yerde indirim vardı ama 1 Bahreyn Dinarı 8 TL olunca indirim pek bir indirim gibi olmadı tabi ben fakir Türk vatandaşına.
2. günde oradaki çalışma arkadaşlarımdan biri beni biraz gezdirdi. Dedim bi cami varmış beni orya götürür müsün? Yani vakit kaybıydı sanırım. Sultan Ahmet mimarisinin kopyalandığı ve her detayının farklı bir ülkeden geldiği bir camiydi. Tek ilginç olanı içeri giymek istediğinizde size abaya giydirip kapatıp gezdiriyorlar ve size her şeyi bir rehber anlatıyor. Rehberin sadece gözleri gözüküyordu bu arada.
Sonra da dedim eski bir Souq varmış oraya gidelim. Anam gittik 2 sokağa girdik ve çıktık. Ben hani böyle eski mimari de değişik bir yerdir diye düşünmüştüm ama bildiğin kötü kötü Çin, Hint mallarının satıldığı dükkanların doldurulduğu bir yerdi. Sonra sordum başka bir yer var mı diye adam da yok deyince dedim hadi beni otele götür. Ve böylece Bahreyn gezimizi sonlandırmış olduk.
Bir de değişik mimarili gökdelenleri dikkat çekiciydi. Ama tabi bir Doha ya da Dubai'nin eline su dökemez.
Seyahatin benim için en güzel yani 1 kitap bitirmem 1 de film izlemem oldu. Hepsi bu.....
Evet araştırmalarım sonucu ilk önce Bahreyn National Museum'a gitmeye karar verdim. Otele çok yakın olmasına rağmen taksiyle gitmem gerekti. Bahreyn de ki en büyük sıkıntı en yakın yerlere bile taksiyle gitmeniz gerekmesi, neden çünkü her yer otoban, yürüyüş yapacak yer yok, bu aslında pek çok ortadoğu ülkesindeki durum. Ya da en güzeli araba kiralamak ne de olsa benzin sudan ucuz. Gerçi son petrol fiyatlarındaki düşüşle Bahreyn de 30 yıl ardan sonra zam gelmiş benzine ama napalım o kadar olur.
Neyse Müze diyodum. Müzede pek gezilecek bir şey yoktu doğrusu ama mimarı yapısı ve deniz kenarında oluşu güzeldi. Bir salonda Bahreyn günlük yaşamını canlandırmışlardı; doğumdan evliliğe, iş hayatından gündelik hataya kadar. Bir salonda da Hint Kıyafetleri sergisi vardı ki toplasam 20 tane kıyafet vardı. Eee tabi bir de tarihi kalıntılar salonu ama orada da pek kayda değer bir şey yoktu.
Gene en güzeli kafede oturup bir şeyler yiyip içmek oldu.
Müze satış dükkanına da uğradım tabi.
Oradan ver elini Bahrey'in en büyük alışveriş merkezi. Uzun zamandır tek başıma rahat rahat alışveriş merkezi gezememiştim. Her yerde indirim vardı ama 1 Bahreyn Dinarı 8 TL olunca indirim pek bir indirim gibi olmadı tabi ben fakir Türk vatandaşına.
2. günde oradaki çalışma arkadaşlarımdan biri beni biraz gezdirdi. Dedim bi cami varmış beni orya götürür müsün? Yani vakit kaybıydı sanırım. Sultan Ahmet mimarisinin kopyalandığı ve her detayının farklı bir ülkeden geldiği bir camiydi. Tek ilginç olanı içeri giymek istediğinizde size abaya giydirip kapatıp gezdiriyorlar ve size her şeyi bir rehber anlatıyor. Rehberin sadece gözleri gözüküyordu bu arada.
Sonra da dedim eski bir Souq varmış oraya gidelim. Anam gittik 2 sokağa girdik ve çıktık. Ben hani böyle eski mimari de değişik bir yerdir diye düşünmüştüm ama bildiğin kötü kötü Çin, Hint mallarının satıldığı dükkanların doldurulduğu bir yerdi. Sonra sordum başka bir yer var mı diye adam da yok deyince dedim hadi beni otele götür. Ve böylece Bahreyn gezimizi sonlandırmış olduk.
Bir de değişik mimarili gökdelenleri dikkat çekiciydi. Ama tabi bir Doha ya da Dubai'nin eline su dökemez.
Seyahatin benim için en güzel yani 1 kitap bitirmem 1 de film izlemem oldu. Hepsi bu.....
Yorumlar
Yorum Gönder