Geliş
Trabzon....
Bitmiş... O kadar kalabalık ki anlatamam. Akın akın gelen Arap turistler bir yana yaşayan nüfus çok artmış ve şehrin tek cazibe mekanı olan Meydan'da pek adım atılacak yer kalmamış.
Pekünlü Merkez Pide- Meydan Trabzon
Eski aradığım Trabzon kıymalısının tadını burada buldum diyebilirim.
1. Gün
Keyfi Ziyafet- Borçka
Borçka Karagöl'e çıkmadan önce uğranması gerek. Karadeniz ev yemekleri gayet güzel ve tabi Sütlaç da yenilesi :)
Karagöl- Borçka
Doğal güzelliği girişine yapılan bir kafe işletmesi ve bir kaç mangal alanı dışında pek bozulmamış. Etrafından yürüyüş yapılmasını rahatlatacak ahşap ve taştan bir patika yapılmış, pek de güzel olmuş...yürümeden dönmeyin :)
2. Gün
Moyy Cafe - Çamlıhemşin
Hiç kalmadık ama her sene bir kahve içmeye gideriz. Çok özenle dekore edilmiş çok hoş bir atmosfer yaratılmış bir otel. Ama unutmayın ki butik ve küçük bir otel olduğu için kahve içmek için bile rezervasyon yaptırmanız gerekli yoksa kapıdan dönebilirsiniz. Restoranı zaten sadece kalanlar için. Sahipleri baya bir titiz o yüzden size biraz soğuk gelebilirler, o kısmını takmazsanız daha mutlu olursunuz. Ben fotoğraflarda hep sanki dere tam dibindeymiş gibi algılamıştım ama biraz mesafe var. Gene de bu güzel manzaraya ve oradaki güzel havayı içinize çekmeye engel değil.
Ayder Yaylası
Hava yağmurluydu da rahat gittik geldik, yoksa kalabalık açısından burası da bitmiş durumda. Onlarca otel ve tesis eski güzelliğini bozdu. Ayder'e çıkmayıp diğer yaylalarda vakit geçirmek daha akıllıca olacaktır.
3. Gün
Çinçiva Kafe
Çamlıhemşimden Pokut yaylasına giderken Pokut ayrımına girmeden Şenyuva köyünün bir bölümü kahvesi olan kafede muhakkak çay molası verin. Kahvaltı yapmak da mümkün, tatlılar ve yemek de var sanırım. Fırtına'nın sesi ve taş köprü manzarası ile bir şahane. Ama sanırım personeller turistlerden bıkmış biraz :)
Pilunç Kafe- Sal Yaylası
Sal yaylasında gayet doğal bir yayla evinde ev sahibin ineklerinden sağdığı sütle yapılan sütlacı yemeniz şiddetle tavsiye olunur. Tıpkı annemin bize evde yaptığı gibiydi :) Kuzine yanında çay içip ıslanan ayaklarınızı ısıtmak da serbest.
Biz arabayı Pokut'ta bırakıp Sal'a aradaki çam ormanındaki patika yoldan yürüyerek gitmiştik. Çocuksuz 15 dakika, çocuklu 25 :) bi de fotoğraf çek falan derken yarım saati bulur.
Tanevit Dağ Evi- Pokut Yaylası
Gayet güzel ağırlandık. Yemekler de çok güzeldi. Konfor ve temizlik de.
4. Gün
Pokut Doğa Konukevi- Pokut Yaylası
Meşhur Pokut manzarasına karşı kahve içmek isterseniz tavsiyemdir.
Lale Lokantası- Çayeli
Meşhur olanından çok daha iyi :) ama nihayetinde kurufasülye işte.... bence Rize'de Bekiroğlu'nda döner yemek daha iyi, hem sütlaçları da daha güzel.
Dönüş
Körfez Metin- Akçaabat
Deniz kıyısından olmasının dışında hiç bir esprisi yok, gerçek Akçaabat köfte bu değil.
Seneye yeni yerlere gitmek dileğiyle....
Trabzon....
Bitmiş... O kadar kalabalık ki anlatamam. Akın akın gelen Arap turistler bir yana yaşayan nüfus çok artmış ve şehrin tek cazibe mekanı olan Meydan'da pek adım atılacak yer kalmamış.
Pekünlü Merkez Pide- Meydan Trabzon
Eski aradığım Trabzon kıymalısının tadını burada buldum diyebilirim.
1. Gün
Keyfi Ziyafet- Borçka
Borçka Karagöl'e çıkmadan önce uğranması gerek. Karadeniz ev yemekleri gayet güzel ve tabi Sütlaç da yenilesi :)
Karagöl- Borçka
Doğal güzelliği girişine yapılan bir kafe işletmesi ve bir kaç mangal alanı dışında pek bozulmamış. Etrafından yürüyüş yapılmasını rahatlatacak ahşap ve taştan bir patika yapılmış, pek de güzel olmuş...yürümeden dönmeyin :)
2. Gün
Moyy Cafe - Çamlıhemşin
Hiç kalmadık ama her sene bir kahve içmeye gideriz. Çok özenle dekore edilmiş çok hoş bir atmosfer yaratılmış bir otel. Ama unutmayın ki butik ve küçük bir otel olduğu için kahve içmek için bile rezervasyon yaptırmanız gerekli yoksa kapıdan dönebilirsiniz. Restoranı zaten sadece kalanlar için. Sahipleri baya bir titiz o yüzden size biraz soğuk gelebilirler, o kısmını takmazsanız daha mutlu olursunuz. Ben fotoğraflarda hep sanki dere tam dibindeymiş gibi algılamıştım ama biraz mesafe var. Gene de bu güzel manzaraya ve oradaki güzel havayı içinize çekmeye engel değil.
Ayder Yaylası
Hava yağmurluydu da rahat gittik geldik, yoksa kalabalık açısından burası da bitmiş durumda. Onlarca otel ve tesis eski güzelliğini bozdu. Ayder'e çıkmayıp diğer yaylalarda vakit geçirmek daha akıllıca olacaktır.
3. Gün
Çinçiva Kafe
Çamlıhemşimden Pokut yaylasına giderken Pokut ayrımına girmeden Şenyuva köyünün bir bölümü kahvesi olan kafede muhakkak çay molası verin. Kahvaltı yapmak da mümkün, tatlılar ve yemek de var sanırım. Fırtına'nın sesi ve taş köprü manzarası ile bir şahane. Ama sanırım personeller turistlerden bıkmış biraz :)
Pilunç Kafe- Sal Yaylası
Sal yaylasında gayet doğal bir yayla evinde ev sahibin ineklerinden sağdığı sütle yapılan sütlacı yemeniz şiddetle tavsiye olunur. Tıpkı annemin bize evde yaptığı gibiydi :) Kuzine yanında çay içip ıslanan ayaklarınızı ısıtmak da serbest.
Biz arabayı Pokut'ta bırakıp Sal'a aradaki çam ormanındaki patika yoldan yürüyerek gitmiştik. Çocuksuz 15 dakika, çocuklu 25 :) bi de fotoğraf çek falan derken yarım saati bulur.
Tanevit Dağ Evi- Pokut Yaylası
Gayet güzel ağırlandık. Yemekler de çok güzeldi. Konfor ve temizlik de.
4. Gün
Pokut Doğa Konukevi- Pokut Yaylası
Meşhur Pokut manzarasına karşı kahve içmek isterseniz tavsiyemdir.
Lale Lokantası- Çayeli
Meşhur olanından çok daha iyi :) ama nihayetinde kurufasülye işte.... bence Rize'de Bekiroğlu'nda döner yemek daha iyi, hem sütlaçları da daha güzel.
Dönüş
Körfez Metin- Akçaabat
Deniz kıyısından olmasının dışında hiç bir esprisi yok, gerçek Akçaabat köfte bu değil.
Seneye yeni yerlere gitmek dileğiyle....
Yorumlar
Yorum Gönder