Varşova:Soğuksun ama kalbime dokundun

Varşova'ya iş için gittiniz ve bir tek akşamlarınız var, varsın olsun gene de gezersiniz, yalnız kışın gitmeyin de donmadan gezin emi :) Teknik olarak parmak uçları ve burunu korumak çok zor.

                                                                                 Nowy Swait yolu


Pazartesi
Pazartesi biraz hava aydınlıkken sokaklarda gezinip Old Town'a yürüyüş yaptım. Müzeler Pazartesi kapalı malum ama, onları haftanın bazı günleri geç saate kadar açık oldukları günlere göre ayarladım.

Stalin Bilim ve Kültür merkezi otelin tam karşısında olduğundan özellikle gidip görmeme gerek kalmadı.


Otelden Old Town'a yürüyüş çok zevkliydi. Pek çok minik kafeye girip ısınmak ve tatlılardan tatmak mümkün. Özellikle de Pavlova denenmesi gerekenilenlerden. Çok sık rastlayabileceğiniz Cafe Nero'larda denemenizde hiç bir sakınca yok.

                                                                                                    Cafe Nero 

Nowy Swait yolunun sonu beni Royal Castle Warsaw 'a getirdi. Müze 4'te kapandığı için hiç bir gün gezme şansım olmadı. Bu yol boyunca bir çok tarihi bina ve kilisenin önünden de geçmek mümkün.



Hah dedim meydan burası oturdum oradaki Cafe Nero'ya içtim sıcak kahvemi sonra geri döndüm. Meğersem bir de asıl arka tarafı varmış :) Hani güzel güzel eski evlerin bulunduğu.

Akşam yemeğimi Asya mantısının Polonya versiyonu Pierogi'den yana kullandım. Zapiecek pek çok şubesi olan en popüler Pierogi noktası. Ben kızartılmış etli olanını denedim, 8 taneydi ve çok fazla geldi. Dantel örtülü masalardan ve yerel kıyafetli garsonlardan servis almak gayet hoştu.



Otele dönerken yolumu biraz değiştirince de Adı Bilinmeyen Askerin Anıtını gördüm, karlar altında çok mistikti ama pek etkilenmedim.Ruhsuzluk diz boyu.

Anıt karşıda gözüken aydınlık yer kocaman bir alanın içinde. 
Asker nöbet değişimlerini çok etkileyici bulanlar da var


Salı

 Fryderyk Chopim Museum 8 e kadar açık. İş çıkışı direk orya gittim. Old Town yolu üzerinden sapıp kolayca ulaşılabiliniyor.

Giriş katındaki kabinlere girip Chopin bestelerini dinleyebilmek çok hoştu. Ama bir çoğu etkileşimli sunum bozuktu. Bir de ne biliyim ben daha farklı bir müze bekliyordum gerçi ne ne beklediğimi ben de bilmiyorum, sonuçta bir bestecinin hayatı :) Tamam tamam güzeldi müze. Çok hızlı gezilebilir bu arada.... yani her şeyi okumaz ve dinlemezseniz.






Müzeden çıkınca karşıdaki duvar resmi. 

Müzeden sonra Hala Koszyki alanına yürüdüm. Eski bir fabrika alanının tamamen gastronomiye ve restoranlara dönüştürüldüğünü düşünün. Ortasında da kocaman bir bar. Herkes güzel güzel takılıyordum. Ben CMS'da yedim. Gayet lezzetliydi. Görünümünden belli sanırım.




Sonra inat edipte gitmek istediğim bir kafe vardı, Mito Art Cafe, orada da bir çay içtim. Kafe ve ortam olarak daha güzel bir şeyler beklemiştim ama Foursquare puanları ve resimler bazen yanıltıcı olabiliyor. Ama çayı çok güzeldi.


Çarşamba
Binası, tasarımı, anlattıkları ile büyüleyici olan Polin müzesine gittim. Çarşambaları 8'e kadar açık. Polonya Yahudilerinin tarihini anlatıyor. Çok fazla okunması gereken bilgi içerdiği için ben baş kısımları biraz hızlı geçtim ama zamanım olsaydı bütün günümü bile geçirebilirdim sanırım. Müzenin girişinde gezi sürenize göre izleyebileceğiniz rotaları gösteren broşürler de var. Dünya ve insanların aslında kötü olduklarına inanıyorsunuz birden, sanki iyilik bir perde yalnızca. Başka türlü olanları açıklamak imkansız çünkü.

Polin müzesine taksiyle gittim. Yeri biraz ters. Dönüşte de şansıma bir taksi buldum. Yoksa taksi durağı numarasından aramak  ya da Uber kullanmak gerekli. Benim de niyeyse telefonum çalışmadı.







Perşembe
Perşembe hem verimli hem de verimsizdi. O kadar yorulduğuma değdi mi bilmiyorum. Önce taksiyle Soho Factory alanına gittim. Neon Müzesini gezmeye. Soho Factory alanı da eski bir fabrika alanı, restoranlar, tasarım ofisleri ve müzeyi içinde bulunduruyor. Restoranlara akşam gelmek güzel olabilir.



Müzeye gelince evet güzeldi ama çok küçüktü, yazılarını bile okuyarak 20 dakikada gezdim :)





Sonra ana yola yürüyüp tramvaya bindim. Neyse ki bilet satış makinesi vardı. Hop ana meydana geri döndüm, yürüyerek  Varşova Modern Sanatlar Müzesini bulmak için baya çabaladım, çünkü bir inşaatın arkasında kalmış. Salıdan Pazar'a akşam 8'e kadar açık. Bir heves içeri girdim ama tam da sergi değişim zamanıymış :( Eeee tabi o kısma web sitesinde bakmamıştım. Ama içince güzel bir kitap satış alanı ve kafesi vardı, biraz kitaplara bakınıp çıktım.

Ordan Old Town'a ilk gün gidip asıl meydana girmediğimi farkettiğim için tekrar yürüdüm. Ortasına buz pateni alanı kurulmuştu. Bir kaç da seyyar kafe. Sıcak havalarda ve gündüz çok daha eğlenceli bir meydan olacağına eminim.


Sonra dedim hadi bi de şansımızı Zacheta galerisinde deniyim, Triadvisor'da görmüştüm. Oraya da yürüyerek gittim.  Hiç bir fikrim olmadan müzeye girdim. Meğer bir açılış varmış, kalabalıktı girmişken çıkamadım ve uzun uzun konuşmalar dinledim, evet bazen basiretim bağlanıyor ve öyle kal geliyor.



Sonra da taksiye atlayıp 9'a kadar açık olan Varşova Ulusal Galerisine gittim. Ama tabi o kadar oyalanmıştım ki müze çok büyüktü ve ben asıl sevdiğim Modern saat kısmını ışık hızıyla gezmek zorunda kaldım. Asıl ilk gezmem gereken müze buymuş meğersem.








Cuma
Hemen otelin karşısındaki koca alışveriş merkezine oyuncak almaya giriyorsunuz. Çünkü eve dönünce sizden örümcek adam oyuncağı bekleyen biri var.
Sonra bir de Five O'Clock çaycısına girip koklaya koklaya çaylarınızı seçiyorsunuz.


Bir de Polonya dönüşü Soplica Wisniowa meyveli likörlerinden ya da Zubrowka leh vodkasından alıp koşuşturmalı her yeri gezecemli Varşova turumuzu bitiriyoruz.

Rastlarsanız Flying Tiger mağazalarına girip ıvır zıvır almayı unutmayın :)



Varşova'da gezilebilecek çok güzel parklarda var ama ben gündüz gözüyle vaktim olmadığından ve hepsi karlar altınd olduğundan gezi planıma eklemedim.
Bir de listemde olup da gidemediğim restoran ve kafeler oldu. Biri Aioli Italyan restoranı biri To Lubie- Old Town a gidince aradım ama bi türlü bulamadım.

Gelecek gezilerde görüşmek üzere, miyav.....


Not: Müzelerin çalışma saatleri mevsimsel olarak değişebilir kendi web sitelerinden bakmakta fayda var. .
Gezilerimin, Cuma sabah ki kısmı hariç hepsi akşam 4-5'ten sonra yapıldı. 

25 Ocak 2017 
Ankara 

Yorumlar