Bir çocuğa güzel şeyleri sevmeyi nasıl öğretiriz?
Ben mesela şiiri sevemedim bir türlü ve bunu kendimde hep bir eksiklik olarak gördüm.
Eskilerden, okuduklarım Orhan Veli ve Nazım Hikmet oldu bir tek...
Satranç da aynı şekilde içimde uktedir. İşte o bunları sevsin diye planlı değil ama spontan gelişen şeyler olunca seviniyorum çok.
Şiir için, bir kaç çocuk şiir kitabı alayım mı dedim oğluma, sonra geçen Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümünde önüne kendimin eksi sararmış sayfalı kitabımı çıkardım, bir de hediye gelen Nazım Hikmet Sevdalı Bulut kitabını, azcık muhabbet ettik bunlar üstüne. Ama açıp okumadım şairin adını söyledim ve de biraz anlattım.
Bir de biz ara ara Fazıl Say Güz Şarkıları'ndan Akrep Gibisi'ni ara sıra açarız evde. Çünkü hem klasik müzik hem de eğlenceli bir çocuk için, ama en önemlisi seviyoruz dinlemeyi. Gene açtığımız bir gün dedim ki "Oğlum bak bu şarkının sözleri geçen sana bahsettiğim Şair'in bir şiiri aslında". İşte bu şekilde aklına alttan alta işlemeye çalışıyoruz şiiri, şairi, müziği. Umarım doğru yoldayızdır.
Bu arada müze gezmek artık kodlarına işledi sanırım. Dün gece yatarken yeni okuma kitabına başladık, yeni kitabının adı "Kerem ve Minik Canavarlar, Canavarlar Müzede". "Aaa" dedi "Ben müze gezmeyi çok özledim". Pandemi sağolsun baya bi özlem yaratmış minik sarı kafada. Hem sevindim hem de üzüldüm. Ben de bir kaç gün önce Pandemi'de en çok oğlumla sergi gezmeyi özledim diye yazmıştım zaten. Artık bitse de gitsek modundayım. Hadi bit artık Pandemi deyip bu günlerde konu ne olursa olsun, konuyu Pandemiye bağlayıp yazımı bitiriyorum. Sağlıcakla kalınız.
Ben mesela şiiri sevemedim bir türlü ve bunu kendimde hep bir eksiklik olarak gördüm.
Eskilerden, okuduklarım Orhan Veli ve Nazım Hikmet oldu bir tek...
Satranç da aynı şekilde içimde uktedir. İşte o bunları sevsin diye planlı değil ama spontan gelişen şeyler olunca seviniyorum çok.
Şiir için, bir kaç çocuk şiir kitabı alayım mı dedim oğluma, sonra geçen Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümünde önüne kendimin eksi sararmış sayfalı kitabımı çıkardım, bir de hediye gelen Nazım Hikmet Sevdalı Bulut kitabını, azcık muhabbet ettik bunlar üstüne. Ama açıp okumadım şairin adını söyledim ve de biraz anlattım.
Bir de biz ara ara Fazıl Say Güz Şarkıları'ndan Akrep Gibisi'ni ara sıra açarız evde. Çünkü hem klasik müzik hem de eğlenceli bir çocuk için, ama en önemlisi seviyoruz dinlemeyi. Gene açtığımız bir gün dedim ki "Oğlum bak bu şarkının sözleri geçen sana bahsettiğim Şair'in bir şiiri aslında". İşte bu şekilde aklına alttan alta işlemeye çalışıyoruz şiiri, şairi, müziği. Umarım doğru yoldayızdır.
Bu arada müze gezmek artık kodlarına işledi sanırım. Dün gece yatarken yeni okuma kitabına başladık, yeni kitabının adı "Kerem ve Minik Canavarlar, Canavarlar Müzede". "Aaa" dedi "Ben müze gezmeyi çok özledim". Pandemi sağolsun baya bi özlem yaratmış minik sarı kafada. Hem sevindim hem de üzüldüm. Ben de bir kaç gün önce Pandemi'de en çok oğlumla sergi gezmeyi özledim diye yazmıştım zaten. Artık bitse de gitsek modundayım. Hadi bit artık Pandemi deyip bu günlerde konu ne olursa olsun, konuyu Pandemiye bağlayıp yazımı bitiriyorum. Sağlıcakla kalınız.
Yorumlar
Yorum Gönder